Çince metin
天地不仁,
以万物为刍狗;
圣人不仁,
以百姓为刍狗.
天地之间,
其犹橐龠乎?
虚而不屈,
动而愈出.
多言数穷,
不如守中.
Çeviri
Gök ve yer özel bir sevgi beslemez. Tüm varlıkları samandan köpek (kurban) gibi görürler.
Bilge kişi özel bir sevgi beslemez; tüm halkı samandan köpek (kurban) gibi görür.
Gök ve yer arasındaki varlık, boş ve tükenmeyen bir demirci körüğüne benzer; hareket ettikçe daha fazla rüzgar üretir.
Dao’dan çok konuşan kişi sık sık sessizliğe bürünür.
Orta yolu korumak daha iyidir.
Notlar
E: 仁 (halk arasında insanlık) kelimesi burada “kısmi ve özel bir sevgiyle sevmek” anlamına gelir.
苏子由: Gök (天) ve yer (地) özel bir sevgi beslemez. Tüm varlıkların doğal içgüdülerine uymalarına izin verirler. Bu yüzden tüm yaratıklar kendiliğinden doğar ve ölürler. Eğer ölürlerse, bu onların zorbalığının sonucu değildir; eğer doğarlarsa, bu onların özel sevgilerinin sonucu değildir. Aynı şekilde, samandan bağlı bir köpek yapıldığında, kurban sunulan sunak önüne, kötülükleri uzaklaştırmak için (bkz. 严君平) konur; en zengin süslerle kaplanır. Bu sevgiyle mi yapılır? Rastlantısal bir durumun sonucudur. Kurban sonrası dışarı atıldığında, geçenler ayakları altında çiğner. Bu nefret duygusundan mıdır? Yine rastlantısal bir durumun sonucudur.
E: Gök (天) ve yerin (地) erdemidir (德): herkese karşı büyük ölçüde adildirler ve özel bir sevgi beslemezler. Varlıkların kendiliğinden oluşmasına ve dönüşmesine izin verirler. Bilge kişi (圣人) halkla ilgili olarak aynı şekilde davranır. Bu pasaj, herkese karşı büyük ölçüde iyiliksever ve sevgi dolu olan kişinin, özel olarak kimseye iyiliksever veya sevgi dolu olmadığını söyler.
E: Gök (天) ve yer (地) arasında üstün ilahi bir varlık vardır. Bu pasaj iki şekilde yorumlanmıştır. Yalnızca bir yorumcu (E), 虚而不屈, 动而愈出 sözlerini 道’ya atfeder; bu durumda şöyle çevrilmelidir: “(Bu varlık, yani 道) boştur ve tükenmez; ne kadar hareket ederse, dışa o kadar çok çıkar.”
Diğer tüm yorumcular bu sekiz kelimeyi demirci körüğüne (橐龠) atfeder ve şöyle çevirir: “Boştur ve tükenmez; ne kadar hareket ettirilirse, o kadar çok rüzgar (风) üretir.”
E: 道’nun özüdür bu. Sözlerle tükenmesi mümkün değildir. Eğer sözlerle açıklamaya çalışırsanız, ne kadar çok söz söylerseniz, o kadar mutlak sessizliğe mahkum olursunuz (harfiyen “tükenmenin doruğuna ulaşırsınız”). Ancak sözleri unutursanız (sözlerden vazgeçerseniz) ve orta yolu korursanız (yani 无为’yi gözlemlerseniz), 道’ya ulaşmaktan uzak olmayacaksınız.